Gazeteleri açmak, okumak hiç mi hiç içimden gelmiyor! Nedeni çok açık: ya bir (sözde) terör cinayeti, ya bir (sözde, gösteriş için) askeri harekat ve ölen askerlerin haberleri,ya bir töre cinayeti, vs. vs.
İnsanın içinden okumak gelmiyor. Bir de okuduğumuz, izlediğimiz haberlerin doğruluk payı olsa, gam yemeyeceğim. İnandırıcılıkları çok az. Tabii, herkes bu açıdan pek bakmıyor. Şimdi 'filistin' davası çıktı, bir sürü mesajlar gönderiliyor, eylemler yapılıyor oradaki insanlar için. Neden?! Ne gerek var? Başkası bizim için bu kadar yardım eder mi ki? Böyle düşünen kimse yok şimdi. Şimdi herkes "filistin" için "ölüyor". İlginç!.. Hayır, ne gereği var bu kadar... anlamıyorum.
Gazetede " 'Töre'riste Müebbet " şeklinde bir başlık gördüm. Okuyunca mutlu oldum. 16 yaşında bir kız, Van'da tecavüze uğruyor, hamile kalıyor ve babası, amcası, dayısı 'ölüm kararı'nı çıkarıyor, abisi de bu 'öldürme' işini bizzat üstleniyor. Yazık, yazık! Kadının suçu ne, be aptallar, gerzekler!.. Bu sefer mahkeme kararını çok tuttum: bu dört akıl yoksulu'na müebbet hapis cezası vermiş. Az bile onlara! Taş ocaklarında çalıştıracaksın bu türleri, görsünler, anlasınlar. Töre'ymiş, yemişim töresini be! Savaşta ölenler için en azından "savaş" diyebiliyorsun... bu insanlar peki? Soruyorum size? Bu insanlar saçmasapan bir töre yüzünden ölüp gidiyor. O tecavüz eden akıl hastasına neden bir şey yapılmıyor? Ama o erkek tabii! Erkek olmak onlar için büyük erdem!!! Her suç zaten kadında!.. Onlar fallusçu beyinler olarak ortalıkta gezinsinler ama onlara dokunulmasın...var mı öyle şey? Pardon, pardon! Burası Türkiye, lütfen!.. Bir de, 2010'da "Avrupa Kültür Başkenti" olacak İstanbul'lu bir Türkiye burası! Biz daha bu töre cinayetlerimizden kurtulamadıkça pek yol alamayacağımıza benziyor. Bu tür düşünen beyinlerin kesinlikle ölmesi gerekiyor. Yoksa onlardan kurtuluş yok!
Bu olayla bağlantılı olarak bir olay'a daha değinmek istiyorum: Ahmet Yıldız cinayeti! Buna ne demeli?! Daha bu tip kararlar yeni yeni çıkıyor mahkemelerimizden. Ahmet Yıldız, İstanbul'da Fizik okuyan bir öğrenci'ydi. Kendi harçlığını kendi çıkarıyordu. Cinsel yönelimi, eşcinseldi. Ailesi bu durumdan rahatsız oldu ve kendi evlatlarını öldürttüler, öldürtebildiler. Böyle bir ülkedeyiz işte! İnsan hayatı çok ucuz bu ülkede!! Yok pahasına gidiyorsun. Ahmet Yıldız da o "yok pahasına" gidenlerden biriydi. Ahmet, ailesinin o çok önem gösterdikleri şereflerine "leke" mi sürmüştü? Onlar için bunun cevabı kocaman bir EVET'ti. Yazık oldu gerçekten, çok yazık oldu!.. Çok üzülüyorum hâlâ. Ahmet'in katillerinden bir ses çıkmadı, soruşturma bile yapılıp yapılmadığı bilinmiyor. Katiller ortaya çıkartılmadı. Olayın üzeri hemen kapatıldı. Bir süre gazetelere yansıdı, hemen unutuldu. Balık hafızalı bir milletiz işte!.. Bu 16 yaşındaki kız'ın ailesine yapıldığı gibi neden onun ailesine de yapılmadı??!! Çünkü Ahmet EŞCİNSEL'di. Bu olmazdı, yanlıştı onlar için.
Ahhh, ahh!.. Ülkemiz için yararlı olacak insanları ya öldürüyoruz, ya da süründürüyoruz. Bu bizim âdetimizden...
Hep yanlış öğrendik birçok şeyi, yanlış öğretildi. Ne yazıkki, buna bir dur diyen yok! Ben de buna üzülüyorum. Kimse, önce kendi etrafından başlamıyor bu çarkı ters döndürmeye! Ama birgün gelecek ve bu herkese dokunacak, haberiniz olsun! Sadece eşcinseller için çıkartılan zorluklar, bir gün size de dokunacak. Bakalım, o zaman ne yapacaksınız?! Doğru, unuttum...pardon! Gene bir köşe bulunur dönecek, bir çıkar yol bulunur üstünden geçilecek. Bir gecede anayasa çıkarırsın, olurrr... biter! Bu kadar kolay! Zaten söz sende ya...yap istediğini!
Bir de, Haydar Dümen gibi bir ruh hastasına hâlâ köşe veriyorlar yazması için. O adamın ortadan yok olması lazımken... para kazanmaya devam ediyor. En aptal soruları cevaplandırıyor. Cinsel sağlık uzmanı kesiliyor bir de! Bu adam, insanı cinsellik soğutuyor ama farkında değilsin(iz) ey millet!!! Tabii, bu beni ilgilendirmiyor. Heteroların sorunu bu! :)
Madem bu kadar cinsellik'e önem veriyoruz, ilköğretim'den itibaren cinsellik eğitimleri verilsin okullarda çünkü ailerimiz bu konuda bayağı yeterli(?) oluyorlar!!
Cinsellik, hayatta kalmaktan sonraki ilk önemli şey bence. Yaşanması, tadılması gereken bir şey. Yaşayamadığımız için böyle bir toplum olduk işte: bastırılmış bir toplum. Sevişmeyi bile bilemiyoruz. Hep gördüğüm cinsel sorunlardan en baştaki "erken boşalma!" Neden bu oluyor peki? Çünkü çocuk çekiniyor, bastırılıyor. Çabucak haz alıp bitirmesi gerekiyor, yoksa birisi onu yakalar ve ayıplar.
Böyle işte...
Kriz de bir yandan dokunuyor.
İnsan-özellikle ben- , bunları düşündükçe sinirleri bozuluyor, kafayı sıyıracak boyuta geliyor. Herşey de bu kadar kötüye mi gider be kardeşim?! Bu insanı çıldırtır, delirtir.
Benden bu kadar!..
No comments:
Post a Comment