Friday, 2 April 2010

1 Nisan da geçti, gitti...

Ahmet Yıldız'ın duruşması...

O kadar insan duydu, etti. Bloglar oluşturuldu. Videolar çekildi.
Yapıldı, edildi de...hala babası ve Ahmet'i vuran kişi bulunamıyor! Nasıl bir çelişkidir bu ?

Seni dünyaya getiren, "onun için canımı bile veririm" , "oğluma/kızıma bir şey olsun, ölürüm" , "onun yerine bana olsun ne olacaksa!" diyen insanlar! Neredeler? Ortalıktan kayboldular birden?!
İnsanın kendi çocuğunu öldür(t)mesi ne acıdır, üzücüdür, vahimdir,... !

Namus düşkünüyüz(?) ya!

Duruşmasına gidemedim çünkü sınavıma hazırlanmak zorundaydım. İçim rahat değil gitmediğim için ama en azından onun için bir yazı yazmak istedim. Bunu yapmak saçma gelebilir, belki içimi rahatlatıyorumdur ama bunu herkes kendince dile getiredebilmeli bence, getirebildiği kadar. Yazılması, konuşulması, çizilmesi de lazım.

Ahmet, rahat uyu(yorsundur umarım... )!

No comments:

Post a Comment