İnsanların zamanlarının büyük bir bölümü başkalarını dinlemekle geçer. İyi bir dinleyici, söylediklerimizin önemini kavrayabilen bizimle ilişkisini anladıklarını temel alarak kuran kişidir.
İnsanlar niçin karşılarındakileri çok iyi dinlemezler ?
Çoğu kez karşımızdakileri dinliyor görünürüz ama onların söylediklerinin pek azını anlarız. Genellikle kendi iç dünyamızla o kadar ilgiliyizdir ki karşı tarafın sorunlarını, beklentilerini, özlemlerini ve kaygılarını algılayamayız.
Duyduklarımızı anlamak yerine yargılar, çözümler karşımızdakinin temel sorununu anlamadan onu rahatlatmaya çalışırız. Bunun nedeni çok fazla dinlediğimiz için sinir sistemimizin yorulmasıdır. Bu yorgunluk sonucu o anda içinde bulunduğumuz fizyolojik ve psikolojik gereksinmelerle ilgili yiyeceklerle, futbolu seviyorsak maç sonuçlarıyla ilgili konular dikkatimizi çeker.
Bütün söylenenleri dinleyemememizin bir başka nedeni de dakikada 600 sözcüğü kapsayan bir konuşmayı rahatlıkla anlayabilecek bir sinir sistemine sahip oluşumuzdur. Oysa normal konuşma hızı, dakikada ancak 100-140 sözcük arasındadır. Bu nedenle zihin, her dakikada 460 sözcüklük bir zaman süresinde boş kalır. Bu zamanı zihin, kendisinde var olan malzeme ile doldurur. İyi bir dinleyici, bu boş zamanı konuşan kişiyi anlamak için kullanan kişidir.
DİNLEMENİN FAYDALARI ŞUNLARDIR:
1. Karşıdaki kişiyi dinlemek, ona huzur ve güven verir.
2. Dinlendiğini bilen kişi, zihnindekileri olduğu gibi gizlemeden ortaya koyan sorunlarını rahatça belirtebilir, karşı tarafın da onu anlaması kolaylaşır.
3. Dinlemek karşıdaki kişinin sorunlarını anlatırken konunun daha önce farkında olmadığı değişik yönlerini görebilmesini sağlar.
4. Dinlemek, dinleyen kişiye söylenmek istenen konunun özünü kavrama olanağı sağlar.
5. Dinlemek, kişiye karşısındakinin sorunlarının çözümünde yardımcı olabilme olanağı sağlar. Bu nedenle dinlenmek diğer insanlarla etkileşim kurmakta çok önemlidir.
Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var ? Çok dinleyelim de az konuşalım diye.
No comments:
Post a Comment