Öncelikle ansiklopedik bilgilerle anlatmak, tanıtmak istiyorum bu güzel antik kenti. Biraz oradan, biraz buradan topladığım bilgilerle... kendimce güzel bir harman yapacağımı düşünüyorum. Haydi başlayalım bilgilenmeye!
Şunu da eklemeden edemeyeceğim:
Bu yazıyı yazmama sebep olan, Mesut Yar'ın İZ Tv'deki "Taş Gaste" adlı belgeselidir. Belgesel'in başlığı da, benimkiyle aynı : "Altın Uygarlık: Salamis"
SALAMİS
Şehir Bronz Çağı sonlarında başlayan göçler sırasında, Anadolu'dan gelen kavimler ve bunlara Yunanistan'dan gelerek Kilikya'da katılan Akalar tarafından kurulmuştur . Truva kahramanlarından ve Salamis adası kralı Telamon'un oğlu Tefkros . şehrin kurucusu olarak bilinmektedir. M.Ö. 707 yılında gerçekleşen Asur hakimiyetinden sonra M.Ö. 560 yılında bastırılan sikkelerden, Salamis kralı Evelthon'un adanın idaresini ele geçirdiği anlaşılmaktadır. M.Ö. 499 yılında Atinalı Kimon'un Kıbrıs'taki Pers hakimiyetine son vermek için düzenlediği sefer başarısızlıkla son bulmuş ve Kimon'un ölümü üzerine Atinalılar, Kıbrıs'ı alma girişiminden vazgeçmişlerdir. Bundan sonra Fenikeli idareciler başa geçer, fakat ticaret ve diğer konularda gerileme başlar. M.Ö. 411 yılında Tefkros ailesinin üyelerinden Evagoras, Salamis krallığını ele geçirir.
Tüm adayı hakimiyeti altına almak isteyince Salamis şehri Persler tarafından kuşatılır ve Evagoras Pers Krallığına vergi ödemek zorunda bırakılır. Bu durum İskender devrine dek sürer. İskender döneminde Salamis kralı olan Pyntagoras, İskender'e askeri yardımlarda bulunduğundan kendisine Tamusus şehri verilerek ödüllendirilir. İskender'in ölümü sonrasında Salamis sürekli el değiştirir. M.Ö. 294 yılında zor şartlar altında Kıbrıs'ı alan Ptoleme Krallığı idaresi sırasında ada huzura kavuşur ve bu tarihten itibaren Salamis baş şehir olma niteliğini kazanır. Kentin bu parlak dönemi Roma egemenliği süresince de devam eder. Günümüzdeki kalıntıların çoğu Roma dönemine aittir. Roma idaresi altında şehrin bir halk meclisi, bir senato ve ihtiyar meclisi bulunmaktadır. M.S. 76 ve 77 yıllarındaki depremler ve M.S.116 yılındaki Yahudi isyanları ile şehir epeyce tahrip olur. Daha sonra ada Antakya vilayetine bağlanır ve Salamis limanı, Suriye gemilerince ilk uğrak limanı olduğundan, şehirde bir ferahlama görülür. M.S. 232 ve 342 yıllarındaki depremler yazık ki şehre yine büyük zararlar verir. Bundan sonra Bizans İmparatoru Konstantinus şehri küçük bir planda inşa ettirerek, Konstantinus adını verir. Şehir Kıbrıs'ın baş şehri olarak Baf'ın yerini alır. Daha sonra şehir M.S. 647 yılındaki Arap akınları ve yer sarsıntıları nedeniyle terkedilerek, bugünkü Mağusa şehrini oluşturan bölgeye halk göç etmek durumunda kalır.
Ek olarak,
Salamis, Kıbrıs'ın doğu kıyısında, şimdiki Famagusta'nın 6km. kuzeyinde Pedieos Nehri'nin ağzında tarihi bir şehirdi.
Bulunan arkeolojik kalıntılardan en eskileri M.Ö 11. YY'a uzanmaktadır. Bunlar çok kapsamlı kalıntılardır. Tiyatro ve gymnasium çok iyi şekilde korunmuştur. Gymnasiumun merkez avlusunda çoğu kafasız olan heykeller sergilenmektedir.
Roma şehri Salamis, bin yıldan fazla süredir kumların altında kalmıştır bu da onu Orta Çağ'daki sebepsiz yıkımdan korumuştur.
Tarihi Yerleri ve Mimari Kalıntıları
SUR VE LİMANLAR
Şehrin kuzey, güney ve batı kesimlerinde yer alan surların yanısıra, şehir merkezini çevreleyen ikinci bir surun varlığı da tespit edilmiştir.Şehrin merkezini çevreleyen surların, M.S.7 yy.'daki Arap akınlarına karşı inşa edilmiş olabileceği düşünülebilir. Şehrin güney - doğusunda Salamis şehrinin en eski limanı yer almaktadır.Bu limanın kuzey ve güneyi suni dalgakıranlar ile korunmaktadır. Geç Roma devrinde kullanılan ikinci limanı ise şehrin kuzeyindedir. Bu iki limanın dışında Demetius tarafından kullanılmış olan üçüncü bir limandan da bahsedilmektedir.
GİMNAZİUM(SPOR ALANI)
Güney girişindeki döşeme üzerindeki yazıttan anlaşıldığı üzere, şehrin kuzeyinde şimdiki Roma Gimnaziumunun bulunduğu yerde Helenistik devre tarihlenen bir Gimnaziummevcuttur. Doğu revağında da burasının bir zamanlar bahçe olarak kullanıldığını gösteren bir yazıt bulunmaktadır. Yer sarsıntıları sonucu yıkımlar olması nedeniyle Gimnazium Augustus döneminde tamir ettirilmiş ve bir de doğu revağı eklenmiştir. Dört tarafı kronit başlıklı sütunlu revaklarla çevrili alanın kuzey ve güney uçlarına ilave edilen birer yüzme havuzunun etrafında heykeller yer almaktadır. Günümüzde kuzey yüzme havuzunun etrafında bulunan heykeller M.S 2. yy'a aittir. M.S. 332 ve 342 yıllarındaki depremlerle yeniden yıkılan Gimnazium, Erken Bizans devrinde Konstatinus tarafından Salamis hamamları olarak yeniden inşa edilir.
Gymnasium Antik Yunanistan'da halka açık yarışmalara katılan atletlerin beden eğitimi için düzenlenmiş, çevresinde revaklı avlular bulunan büyük bina. Bu yer aynı zamanda sosyalleşme ve hoş entelektüel uğraşlar için de kullanılırdı. Kelime, Yunanca "çıplak" anlamına gelen gymnos sözcüğünden türetilmiştir.Gymnaso” ise idman yaptırmak manasına geliyor.
Benim yorumum;
Temel anlamıyla spor yapılan yer, gimnazium! Latince'den geliyor... Biraz daha detaylandırırsak, çıplak halde spor yapılan yer. Kadınların da spor yapmalarına engel de bu sebepmiş: çıplak yapılması! Sadece erkekler için spor yapma izini varmış Antik Roma'da. Kadınların gelen talepler çıplak spor yapılması şartı arandığı için reddedilmiş. Bence hoş da olmuş! :) Bu şekilde erkekler birbirlerine (ancak burada) bu şekilde aşklarını ilan ediyorlarmış. Salamis'teki gimnazium'da bulunan kalp şeklindeki taş üzerinde erkekler birbirlerine beğenilerini gösterebilir, aralarında sorun varsa burada sırtsırta vererek oturup sorunlarını çözebilir veya çözemeyip ayrılabilirlermiş.
Ve gerçek aşkın bu olduğuna ve burada olduğuna inanılırmış.
Bence de! :)
Wikipedi'den,
Aşk ilişkileri çoğu zaman bir ergen erkek ile bir yetişkin arasında kurulurdu. Yunanlar bir erkeğin, başka bir erkeğin güzelliğine vurulmasını normal karşılardı fakat farklılık bunu dışa vurma şekliydi. Eğer erkeğe duyulan tutku kadına duyulandan fazla ise kişi dışlanırdı. Eski Yunanistan'da bu tip ilişkiler genelde antrenmanların çıplak yapıldığı spor komplekslerinde ortaya çıkardı.
TİYATRO
Gimnazium'un güneyinde yer alan yapı muhtemelen Augustus döneminde inşa edilmiştir. M.S. 4. yy'daki yer sarsıntıları ile yıkılan tiyatronun taşları hamamların inşasında yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Tiyatro, sahne binası, orkestra ve oturma yerlerini içerir. Kapasitesi 15 bin seyirciye karşılık düşer. Sahne binası oyuncular tarafından soyunma-giyinme yeri ve fon işlevi göstermektedir. Freskler, heykel ve sütunlarla süslü bu görkemli yapının günümüze dek sadece temelleri gelebilmiştir. Orta kısmındaki orkestranın ortasında Dionysos'a adanmış bir sunak ve Marcus Avurelius Commedus ile Caesar Contanstinus ve Caesar Maksimianus'a adanmış yazılı iki altlık vardır. Oturma yerleri 50'den fazla sıra ihtiva etmesine karşın, bir kısmı günümüze dek gelebilmiştir. Orta kısımdaki boşluk şeref locasıdır. Oturma yerlerinin bir kısmı yeniden restore edilerek inşa edilmiştir.
ROMA VİLLASI
Tiyatronun güneyinde yer almaktadır.Bir zamanlar iki katlı olan bu yapı, sütunlu bir giriş , bir iç avlu , geniş bir oturma odasından meydana gelmiştir. Öteki odalar avlunun iki yanında yer alır. Kazı sırasında burada, merkezi bir figürün etrafını çevreleyen, hayvan tasvirleri ile bezenmiş mozaik döşemeli bir platform tesbit edilmiştir.
ANTİK TUVALET(Latince: Antique Latrina)
Dikkatimi çeken, dikkatinizi çekmek istediğim diğer bir konu da bu: Antik Tuvaletler!
Kadınlı erkekli tüm ahalinin (eteklerini toplayarak, ya da çıplak) toplu olarak ihtiyaçlarını giderdiği, bu arada da hem havadan sudan hem de ciddi meselelerin konuşulduğu(mesela, demokrasinin çıkış yeri burasıdır.) yerdir bu tuvaletler.
Salamis'teki Antik Tuvalet'in manzarası da apayrı güzellikteymiş. Denize karşı! Hem ihtiyaç gideriyorsun, hem sohbet ediyorsun, hem de karşında olağanüstü güzellikte bir manzara var. Daha ne istenir ki?! O dönemde ve Salamis'te yaşamak isterdim.
Salamis Antik Kenti ile ilgili diğer detay bilgiler için sizi şu linke yönlendiriyorum, daha fazla ve uzun uzun yazıp hem zamanınızı çalmamak hem de sıkıcı olmamak için.
Umarım beğenirsiniz!..
p.s. yanlışım varsa, düzeltebilirsiniz :)
No comments:
Post a Comment