Bizim çoğu zaman duygusal yaşamı sakatlayan, bireylerin kendi yaşamlarını bilinçli olarak yaşama gücü geliştirmelerini engelleyen ve güçleştiren bir aile kurumu yarattığımızı fark etmek hoş değildir.
Samoalıların nazik, barışçıl, ve kıskançlıktan uzak olduklarını gözlemlemişti. Ancak en önemlisi, Mead, üst toplumsal konumla ilgili bazı istisnalar dışında Samoalıların gençler arasında serbest aşka göz yumduklarını belirlemişti. Bu yüzden, Samoalı gençler arasında cinsellik, çocukluktan yetişkinliğe sorunsuz geçiş yapmalarına yardımcı olan "doğal ve zevkli bir şey" oluyordu.
Kitabın son deyiş'inden:
Sözünü ettiğimiz yöntemle karışık bir sorunu çözmek mümkün olmuştur. Bu, homoseksüelliğin bir hastalık olup olmadığı sorusuydu. Yıllar boyunca, hiçbir sonuca varılmadan araştırma araştırmayı, yazı yazıyı, öfkeli suçlama öfkeli tepkiyi kovaladı. Örneğin eşcinsellik, Amerikan Psikiyatri Derneği'nin akıl hastalıklarıyla ilgili tanı kitabında bir hastalık olarak yer almalı mıydı ?
Sonunda konu dernek üyeleri arasında oylandı. Sonuç: Üyeler bir misli oy çokluğuyla eşcinselliğin hastalık olmadığına karar verdiler.
Bu kitabın son deyiş'inde yer alması ve birçok anlatılan şeyden bağımsız olması açısından tuhaf geldi. Yeni bitirdiğim bir kitap. Ama neden sonunda "eşcinsellik"ten bahsediyor ve neden bu şekilde ?
Bana tuhaf geldi. Burada da paylaşmak istedim.
Saygılar,
Sevgiler,
Alıntı: Hal Hellman - BÜYÜK ÇEKİŞMELER
No comments:
Post a Comment