Tuesday 27 December 2011

İş başvurularında karşınıza çıkacak sorular!

  • Niçin bu alanda çalışmak istiyorsunuz?
  • Bize kendinizden bahsedin.
  • Eski patronunuz hakkında ne düşünüyorsunuz? 
  • Niçin şimdiki işinizden ayrılmak istiyorsunuz? 
  • Beş yıl içinde kendinizi nerede görüyorsunuz?
  • En büyük zayıflığınız nedir?
  • Maaş konusunda beklentileriniz nedir?
  • Niçin sizi işe almalıyız?
  • En büyük başarısızlığın neydi ve bundan ne öğrendin? 
  • Çalışmadan geçirdiğin zamanı nasıl açıklayabilirsin?
  • Hangi şartlarda işiniz sizi mutlu eder?
  • İşinizin en az sevdiğiniz yanı nedir?
  • İş arkadaşlarınızla yaşadığınız bir problemden bahsedin. 
  • Neler sizi motive eder?
  • Arkadaşlarınız sizi nasıl tarif eder? 




Saturday 19 November 2011

Café au lait ?

You know, I guess I really love any type of coffee in the world. It sounds a little bit funny, anyway.
This time I'm expressing you here "Café au lait" What is that? Hot milk added , otherwise is it cold? 


Thanks for wikipedia :  Café au lait  
Bon appetit!

Tuesday 15 November 2011

Zenne

ZENNE'yi sonunda 13 Ocak'ta izleyebileceğiz!

Thursday 20 October 2011

Friday 14 October 2011

Being gay in Iran, how does it feel ?

 
Here, there are three different point of view being gay in Iran.
Pls, watch and see how they feel...

Monday 10 October 2011

My own cookie recipe

While searching for a chocolate chip cookie recipe, I realized that we don't have any chocolate chip. Then, I quickly transformed the recipe which is with cinnamon. Literally, the recipe title has changed as Cinnamon Cookie.This one is delicious indeed, as Chocolate chip.

Ingridients:
1 cup butter, softened
1 cup white sugar
1 cup packed brown sugar( not necessary )
1 egg and 1 egg yolk
2 teaspoons vanilla extract
3 cups all-purposed flour
1 teaspoon baking soda

1/2 teaspoon salt
3 tablespoon cinnamon ( as how much you wanna put in )
(1 cup chopped walnuts)

The recipe goes ...

1. Stir together flour, baking soda and salt. Do not sift.
2. Beat the butter until creamy, then add the sugars and vanilla and stir then in until combined.
3. Add the egg and yolk one at a time, mixing well after each addition.
4. Stir in flour mixture. Stop stirring the instant it has all been incorporated.
5. Stir in chocolate chips, making sure to distribute them evenly.
6. Form dough in a log, wrap it and chill it for at least 30 min.
7. Heat the oven to 350 degrees and line some cookie sheets with baking parchement.
8. Cut dough into thin rounds or form into cookies, place on baking sheets.
9. Bake for 10 mins or until edges begin to turn golden.

Bon appétit! :)

Afiyet olsun...



Wednesday 5 October 2011

Steak recipe from Jamie Oliver

I haven't shared and talked about Jamie Oliver so far. He is a British chef, has a good accent which I love. So, here now, I have "Perfect Steak" recipe video from J. Oliver. It looks delicious indeed, at the end of the video you will wish to make it for yourself. You will smell the taste from which you sat back.
Enjoy your meal, or Bon appetit! :)






Chocolate chip cookie tarifi için

How to make chocolate chip cookies ? Here!









Yeni okuduğum, bitirdiğim kitap

Küçük Prens / Le Petit Prince / The Little Prince

Yazarı hakkında, kitap hakkında, nelerden bahsettiği hakkında çok güzel açıklamalar var. Bu kitabı doğumgünü hediyesi olarak almak da ayrı bir keyif elbette.

Alf

seyredelim hemen :)

Susam Sokağı : edi ve büdü / elmalı pasta meselesi

by Goethe

Geçmişi hiç dert etmeyeceksin-Kendini hep yeni doğmuş sayacaksın-Her yeni gün ne istediğini sana söyleyecektir-Kendi işinden zevk alacaksın-Başkalarının yaptığına değer vereceksin-En küçük şey senin canını sıkmak ister-Sense hep gününü gün edeceksin-Ama en önemlisi, hiç kimseden nefret etmeyip-Yarını Tanrı'ya bırakacaksın...
Goethe

Mevlana'dan

Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere... Gerekirse binlere? Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz, unutma! Ya çok seversin bir kere ya da hiç sevmezsin... 
MEVLANA

bir söz daha

Hoşunuza gitmeyen nice şeyler vardır ki, sizin için hayırlıdır. Size hoş gelen nice şeyler vardır ki, sizin için şerdir...
Yaşamak güzel şey doğrusu/
üstelik hava da güzelse/

Hele gücün kuvvetin yerindeyse/
elin ekmek tutmuşsa bir de/

Hele tertemizse gönlün/

Hele kar gibiyse alnın/
yani kendinden korkmuyorsan/
kimseden korkmuyorsan dünyada/
iyi günler bekliyorsan hele/
iyi günlere inanıyorsan/

Üstelik hava da güzelse/
Yaşamak güzel şey 
Çok güzel şey doğrusu!  

Melih Cevdet Anday

bir söz daha

"Never, ever, ever think that your life is over, but know always that each day, each hour, each moment is another beginning, another opportunity, another chance to re-create yourself anew." N. Walsch

bir söz

Dost ise düşünme, ver ömrünü gitsin... Dost değilse, hiç bekletme yol ver gitsin! MEVLANA

Hindistan'dan 4 kural

Hindistan'dan 4 kural... İlk kural : “ Karşına çıkan kişiler her kimse, doğru kişilerdir. Bunun anlamı şudur, hayatımızda kimse tesadüfen karşımıza çıkmaz. Karşımıza çıkan, etrafımızda olan herkesin bir nedeni vardır, ya bizi bir yere götürürler ya da bize bir şey öğretir.” İkinci kural : “ Yaşanmış olan her ne ise, sadece yaşanabilecek olandır. Hiç bir şey, hem de hiç bir şey yaşadığımız şeyi değiştiremezdi. Yaşadığımızın içindeki en önemsiz saydığımız ayrıntıyı bile değiştiremeyiz. "Şöyle yapsaydım, böyle olacaktı" gibi bir cümle yoktur. Hayır, ne yaşandıysa, yaşanması gereken, yaşanabilecek olandır, dersimizi alalım ve ilerleyelim diye. Her ne kadar zihnimiz ve egomuz bunu kabul etmek istemese de, hayatımızda karşılaştığımız her olay, mükemmeldir.” Üçüncü kural : “ İçinde başlangıç yapılan her an, doğru andır. Her şey doğru anda başlar, ne erken ne geç. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır.” Dördüncü kural: “ Bitmiş olan bir şey bitmiştir. Bu kadar basittir. Hayatımızda bir şey sona ererse, bu bizim gelişimimize hizmet eder. Bu yüzden serbest bırakmak, gitmesine izin vermek ve elde etmiş olduğun bu tecrübeyle ileriye doğru bakmak daha iyidir.” Kendine iyi bak. Tüm kalbinle sev. Sonuna kadar hayatın tadını çıkar. Hayatındaki her gün bir hediyedir, kıymetini bil.

Wednesday 28 September 2011

One of the greatest movie I've ever seen : Once

I'll share some of videos about the movie.
I recommend you to watch it ;)

Love,



Find more related videos on YouTube.. ;)

Enjoy..

Ölmeden önce görmeniz gereken 1001 Film

Burada

Thursday 22 September 2011

Peki bu nasıl ? Elbette nefis! Bocelli'den...

Caruso - Pavarotti'den de dinleyelim



Şarkının hikayesi'nden bahsetmek lazım biraz da,

luccio dalla'nin yazdigi, dünyanin fikrimce en güzel melodilerinden biridir.
gelmis geçmis en ünlü, en basarili tenorlardan enrico caruso'dur sarkiya adini veren insan.
anlatilir ki, caruso sorrento'da (napoli yakinlarinda, körfeze bakan, ufak, sirin bir sehirdir burasi, dünyalar güzeli sarkilara -caruso gibi, torna a surriento gibi- konu olma serefini yasamistir), caruso hasta bir sekilde iste bu sorrento'daki otel odasinda yatarken bir aksam kalkar, odasini terk edip kiyinin en ucunda bir kayanin üzerine çikip sarki söylemeye baslar; muhtesem sesi duyan balikçilar toplanip saatlerce dinlerler onu. caruso odasina döner sonra. son gecesidir bu.
sorrento körfezine bakan, biten hayati ve yaklasan ölümü düsünen adamdir iste bahsettigim anekdota dayanarak yazilan bu sarkida islenen.

Caruso - Andrea Bocelli'den...

Monday 8 August 2011

biraz eğlenelim :)

İyi seyirler...

Beyonce - Put a ring on it
Önce, orjinal olan :



ve diğer versiyonları :
bakalım, beğenecek misiniz ? :)


Sex and The City 2'den...

bu da farklı bir performans ama eğlenceli gözüküyor! :)



Friday 5 August 2011

1964 - İstanbul

Facebook'ta Serra'nın sayesinde keşfettiğim, izlediğim, beğendiğim bir video paylaşacağım.

Amy için... "You kno' that am no good"

Amy için ben de bir video paylaşayım, yer ayırayım, bir kez de burada anılsın, izlensin.

Amy'nin ruhuna gitsin... :)

Son izlediğim film, LOFT

LOFT, Türkçe'ye "çatı katı" şeklinde çevrilen festival filmi tadında bir film.
Tavsiye ediyorum, izlemeyenler için... Hemde şiddetle! :)

Trailer'ını paylaşıyorum, buyrunnn!..



Şimdiden iyi seyiler herkese!

Wednesday 20 July 2011

Saturday 9 July 2011

Espadril, espadril, espadril!







Espadril(diğer bilinen isimleriyle: Espadrilles, Alpargatas), yazın giyebileceğiniz en rahat ayakkabı modeli. Kot, şort veya bir kumaş pantolonla çok güzel uyhttp://www.blogger.com/img/blank.gifum sağlayabileceğiniz bir ayakkabıdır. Daha çok İspanya orjinli bir ürün, http://www.blogger.com/img/blank.gifvehttp://www.blogger.com/img/blank.gif ayrıca oradaki kullanım oranı daha yüksek gibi. Çok sıcak bir yer ya, ondan herhalde. Doğuşu oradan bu espadril'in.
Kendim kullandığımdan şiddetle tavsiye ederim bu sıcak havalarda.

Birkaç iyi marka var, benim araştırdığım, belki daha başka markalar da vardır mutlaka.
Tabii, ben daha çok erkek modelleri paylaşacağım. :) Üzgünüm, kızlar!
Tomsshoes
Havaianas
EspadrilesEtc
EspadrilleStore

Mudo'da ve Pull and Bear'da da bazen bulunabiliniyor.

Alın ve kullanın, ayaklarınız rahat etsin.

Tuesday 5 July 2011

Polish tango in Soviet Russia - Utomlennoe solntse, 1936.flv

Skazka Skazok

Bugün burada paylaşmak istediğim film, adını daha çok Yozhik v tumane (Hedgehog in the Fog) ile duyurmuş Rus canlandırma ustası Yuri Norstein’ın “Tale of Tales“i. Adını, Norstein’ın hayran olduğu şair Nâzım Hikmet Ran’ın ‘Masalların Masalı‘ isimli şiirinden alan, Norstein’ın savaş sonrasına rastlayan çocukluğundan bir kesitin sunulduğu trajik, elbette şiirsel ve nihai analizde etkileyici bir yapım. (Bilenler için sürpriz olmayacaktır fakat kendisi de bir animasyon gurusu olan Hayao Miyazaki için gelmiş geçmiş en iyi animasyon filmlerden biri olan Yozhik v tumane.

Skazka Skazok’da sözel bir ifade arayanlar ‘anne’ tarafından söylenen ve iki kez tekrarlanan bir ninni (Pridyot sernikiy volçok) ile karşılaşacaklar. Bunun yanında ünlü bir tango ve birkaç yazı, sonrası izleyicinin düş ve izah gücüne kalmış sübjektif çizgiler-renkler. ‘Başyapıt yönetmeni’ Andrey Tarkovski’nin Zerkalo‘sundan yaklaşık dört sene sonra, yine Zerkalo’ya benzer bir imge-renk-anlatı benzerliğiyle, fakat kesmece animasyon tekniği ile oluşturulmuş yaklaşık yarım saatlik bu eserde küçük bir kurt da size eşlik edecek. Ninni etrafından dönenen gelecek kaygısı, umut, korku gibi evrensel duygulara dair bir güzelleme; masal izlemek isteyenler buyursunlar.


Skazka Skazok from Roman Filippov on Vimeo.



www.tramwayduragi.com dan alıntılanmıştır.

Monday 4 July 2011

Beethoven (1770 - 1827)

Beethoven, German composer and pianist.


Für Elise

Johann Pachelbel (1653-1706 )

Canon in D major


Johann Pachelbel, German baroque composer and organist.

1 of 3


2.1 of 3


2.2 of 3

Tuesday 14 June 2011

Bugün, benim biricik Buddy'min doğum günü!

BUDDY BUDDY BUDDY !!!
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN!..

Bu video senin için, izler misin ? :)

Monday 13 June 2011

Eskilere gidelim biraz...

Melis Sökmen'i hatırlar mısınız ? Çok yazmadan videolarla hatırlayalım bu güzel sesi hemen! ;)

İyi seyirlerrr!..



Bu da Arçelik Orbital reklamından:



Cem Adrian ve Melis Sökmen "Ben Böyleyim"i söylüyor:



Daha eski, daha eski!
Melis Sökmen ve Ercüment Vural'dan "Dön Geri" :



Biraz ispanyolca dinleyelim Melis Sökmen'den :




Hüseyin Karadayı ile "Gemiler" çalışması:




Burçlar :



Hüseyin Karadayı ile başka bir çalışması, "Autumn Leaves" :



Black Orpheus ( canlı performans) :

Wednesday 8 June 2011

Sunday 5 June 2011

Altın Uygarlık: Salamis

Öncelikle ansiklopedik bilgilerle anlatmak, tanıtmak istiyorum bu güzel antik kenti. Biraz oradan, biraz buradan topladığım bilgilerle... kendimce güzel bir harman yapacağımı düşünüyorum. Haydi başlayalım bilgilenmeye!

Şunu da eklemeden edemeyeceğim:
Bu yazıyı yazmama sebep olan, Mesut Yar'ın İZ Tv'deki "Taş Gaste" adlı belgeselidir. Belgesel'in başlığı da, benimkiyle aynı : "Altın Uygarlık: Salamis"

SALAMİS

Şehir Bronz Çağı sonlarında başlayan göçler sırasında, Anadolu'dan gelen kavimler ve bunlara Yunanistan'dan gelerek Kilikya'da katılan Akalar tarafından kurulmuştur . Truva kahramanlarından ve Salamis adası kralı Telamon'un oğlu Tefkros . şehrin kurucusu olarak bilinmektedir. M.Ö. 707 yılında gerçekleşen Asur hakimiyetinden sonra M.Ö. 560 yılında bastırılan sikkelerden, Salamis kralı Evelthon'un adanın idaresini ele geçirdiği anlaşılmaktadır. M.Ö. 499 yılında Atinalı Kimon'un Kıbrıs'taki Pers hakimiyetine son vermek için düzenlediği sefer başarısızlıkla son bulmuş ve Kimon'un ölümü üzerine Atinalılar, Kıbrıs'ı alma girişiminden vazgeçmişlerdir. Bundan sonra Fenikeli idareciler başa geçer, fakat ticaret ve diğer konularda gerileme başlar. M.Ö. 411 yılında Tefkros ailesinin üyelerinden Evagoras, Salamis krallığını ele geçirir.

Tüm adayı hakimiyeti altına almak isteyince Salamis şehri Persler tarafından kuşatılır ve Evagoras Pers Krallığına vergi ödemek zorunda bırakılır. Bu durum İskender devrine dek sürer. İskender döneminde Salamis kralı olan Pyntagoras, İskender'e askeri yardımlarda bulunduğundan kendisine Tamusus şehri verilerek ödüllendirilir. İskender'in ölümü sonrasında Salamis sürekli el değiştirir. M.Ö. 294 yılında zor şartlar altında Kıbrıs'ı alan Ptoleme Krallığı idaresi sırasında ada huzura kavuşur ve bu tarihten itibaren Salamis baş şehir olma niteliğini kazanır. Kentin bu parlak dönemi Roma egemenliği süresince de devam eder. Günümüzdeki kalıntıların çoğu Roma dönemine aittir. Roma idaresi altında şehrin bir halk meclisi, bir senato ve ihtiyar meclisi bulunmaktadır. M.S. 76 ve 77 yıllarındaki depremler ve M.S.116 yılındaki Yahudi isyanları ile şehir epeyce tahrip olur. Daha sonra ada Antakya vilayetine bağlanır ve Salamis limanı, Suriye gemilerince ilk uğrak limanı olduğundan, şehirde bir ferahlama görülür. M.S. 232 ve 342 yıllarındaki depremler yazık ki şehre yine büyük zararlar verir. Bundan sonra Bizans İmparatoru Konstantinus şehri küçük bir planda inşa ettirerek, Konstantinus adını verir. Şehir Kıbrıs'ın baş şehri olarak Baf'ın yerini alır. Daha sonra şehir M.S. 647 yılındaki Arap akınları ve yer sarsıntıları nedeniyle terkedilerek, bugünkü Mağusa şehrini oluşturan bölgeye halk göç etmek durumunda kalır.

Ek olarak,
Salamis, Kıbrıs'ın doğu kıyısında, şimdiki Famagusta'nın 6km. kuzeyinde Pedieos Nehri'nin ağzında tarihi bir şehirdi.
Bulunan arkeolojik kalıntılardan en eskileri M.Ö 11. YY'a uzanmaktadır. Bunlar çok kapsamlı kalıntılardır. Tiyatro ve gymnasium çok iyi şekilde korunmuştur. Gymnasiumun merkez avlusunda çoğu kafasız olan heykeller sergilenmektedir.
Roma şehri Salamis, bin yıldan fazla süredir kumların altında kalmıştır bu da onu Orta Çağ'daki sebepsiz yıkımdan korumuştur.


Tarihi Yerleri ve Mimari Kalıntıları

SUR VE LİMANLAR
Şehrin kuzey, güney ve batı kesimlerinde yer alan surların yanısıra, şehir merkezini çevreleyen ikinci bir surun varlığı da tespit edilmiştir.Şehrin merkezini çevreleyen surların, M.S.7 yy.'daki Arap akınlarına karşı inşa edilmiş olabileceği düşünülebilir. Şehrin güney - doğusunda Salamis şehrinin en eski limanı yer almaktadır.Bu limanın kuzey ve güneyi suni dalgakıranlar ile korunmaktadır. Geç Roma devrinde kullanılan ikinci limanı ise şehrin kuzeyindedir. Bu iki limanın dışında Demetius tarafından kullanılmış olan üçüncü bir limandan da bahsedilmektedir.

GİMNAZİUM(SPOR ALANI)
Güney girişindeki döşeme üzerindeki yazıttan anlaşıldığı üzere, şehrin kuzeyinde şimdiki Roma Gimnaziumunun bulunduğu yerde Helenistik devre tarihlenen bir Gimnaziummevcuttur. Doğu revağında da burasının bir zamanlar bahçe olarak kullanıldığını gösteren bir yazıt bulunmaktadır. Yer sarsıntıları sonucu yıkımlar olması nedeniyle Gimnazium Augustus döneminde tamir ettirilmiş ve bir de doğu revağı eklenmiştir. Dört tarafı kronit başlıklı sütunlu revaklarla çevrili alanın kuzey ve güney uçlarına ilave edilen birer yüzme havuzunun etrafında heykeller yer almaktadır. Günümüzde kuzey yüzme havuzunun etrafında bulunan heykeller M.S 2. yy'a aittir. M.S. 332 ve 342 yıllarındaki depremlerle yeniden yıkılan Gimnazium, Erken Bizans devrinde Konstatinus tarafından Salamis hamamları olarak yeniden inşa edilir.

Gymnasium Antik Yunanistan'da halka açık yarışmalara katılan atletlerin beden eğitimi için düzenlenmiş, çevresinde revaklı avlular bulunan büyük bina. Bu yer aynı zamanda sosyalleşme ve hoş entelektüel uğraşlar için de kullanılırdı. Kelime, Yunanca "çıplak" anlamına gelen gymnos sözcüğünden türetilmiştir.Gymnaso” ise idman yaptırmak manasına geliyor.

Benim yorumum;

Temel anlamıyla spor yapılan yer, gimnazium! Latince'den geliyor... Biraz daha detaylandırırsak, çıplak halde spor yapılan yer. Kadınların da spor yapmalarına engel de bu sebepmiş: çıplak yapılması! Sadece erkekler için spor yapma izini varmış Antik Roma'da. Kadınların gelen talepler çıplak spor yapılması şartı arandığı için reddedilmiş. Bence hoş da olmuş! :) Bu şekilde erkekler birbirlerine (ancak burada) bu şekilde aşklarını ilan ediyorlarmış. Salamis'teki gimnazium'da bulunan kalp şeklindeki taş üzerinde erkekler birbirlerine beğenilerini gösterebilir, aralarında sorun varsa burada sırtsırta vererek oturup sorunlarını çözebilir veya çözemeyip ayrılabilirlermiş.
Ve gerçek aşkın bu olduğuna ve burada olduğuna inanılırmış.
Bence de! :)


Wikipedi'den,
Aşk ilişkileri çoğu zaman bir ergen erkek ile bir yetişkin arasında kurulurdu. Yunanlar bir erkeğin, başka bir erkeğin güzelliğine vurulmasını normal karşılardı fakat farklılık bunu dışa vurma şekliydi. Eğer erkeğe duyulan tutku kadına duyulandan fazla ise kişi dışlanırdı. Eski Yunanistan'da bu tip ilişkiler genelde antrenmanların çıplak yapıldığı spor komplekslerinde ortaya çıkardı.

TİYATRO
Gimnazium'un güneyinde yer alan yapı muhtemelen Augustus döneminde inşa edilmiştir. M.S. 4. yy'daki yer sarsıntıları ile yıkılan tiyatronun taşları hamamların inşasında yapı malzemesi olarak kullanılmıştır. Tiyatro, sahne binası, orkestra ve oturma yerlerini içerir. Kapasitesi 15 bin seyirciye karşılık düşer. Sahne binası oyuncular tarafından soyunma-giyinme yeri ve fon işlevi göstermektedir. Freskler, heykel ve sütunlarla süslü bu görkemli yapının günümüze dek sadece temelleri gelebilmiştir. Orta kısmındaki orkestranın ortasında Dionysos'a adanmış bir sunak ve Marcus Avurelius Commedus ile Caesar Contanstinus ve Caesar Maksimianus'a adanmış yazılı iki altlık vardır. Oturma yerleri 50'den fazla sıra ihtiva etmesine karşın, bir kısmı günümüze dek gelebilmiştir. Orta kısımdaki boşluk şeref locasıdır. Oturma yerlerinin bir kısmı yeniden restore edilerek inşa edilmiştir.

ROMA VİLLASI
Tiyatronun güneyinde yer almaktadır.Bir zamanlar iki katlı olan bu yapı, sütunlu bir giriş , bir iç avlu , geniş bir oturma odasından meydana gelmiştir. Öteki odalar avlunun iki yanında yer alır. Kazı sırasında burada, merkezi bir figürün etrafını çevreleyen, hayvan tasvirleri ile bezenmiş mozaik döşemeli bir platform tesbit edilmiştir.

ANTİK TUVALET(Latince: Antique Latrina)
Dikkatimi çeken, dikkatinizi çekmek istediğim diğer bir konu da bu: Antik Tuvaletler!

Kadınlı erkekli tüm ahalinin (eteklerini toplayarak, ya da çıplak) toplu olarak ihtiyaçlarını giderdiği, bu arada da hem havadan sudan hem de ciddi meselelerin konuşulduğu(mesela, demokrasinin çıkış yeri burasıdır.) yerdir bu tuvaletler.

Salamis'teki Antik Tuvalet'in manzarası da apayrı güzellikteymiş. Denize karşı! Hem ihtiyaç gideriyorsun, hem sohbet ediyorsun, hem de karşında olağanüstü güzellikte bir manzara var. Daha ne istenir ki?! O dönemde ve Salamis'te yaşamak isterdim.


Salamis Antik Kenti ile ilgili diğer detay bilgiler için sizi şu linke yönlendiriyorum, daha fazla ve uzun uzun yazıp hem zamanınızı çalmamak hem de sıkıcı olmamak için.

Umarım beğenirsiniz!..

p.s. yanlışım varsa, düzeltebilirsiniz :)

Saturday 4 June 2011

şuanda okuduğum kitap

Chuck Palahniuk - Ölüm Pornosu

Yeraltı Edebiyatı'ndan...
Ayrıntı Yayınları'ndan...
Hatta kendisi hakkında soruşturma bile açıldı.

Tavsiye ederim tabii.